6.12.2012

İrlanda - 4

Sıradakiiii





 Doolin - The Cliffs of  Moher - Bunratty Castle
Yani Co Clare bölgesi=)

Arabayla seyahat ettiğimiz için yol üzerindeki köyleri görme imkanım oldu.Ballvaughan 'da geçerken uğradığımız yerlerden biri.
Israrla tavsiye ediceğim, " ALLWEE CAVE " . Burası bi park,oldukça büyük bi park aslında. İçinde Burren Birds of Prey and Education Centre diye bi yer var; eğitimli baykuş, atmaca, şahin gibi yırtıcı kuşları görmek istersen bu parktan memnun ayrılıcağını düşünüyorum.Yalnız , mağara ve parkın giriş ücretleri ayrı.










AILLWEE CAVE' den sonra yolculuğa devam edelim....Yol üzerindeki şirin köyleri ve inanılmaz büyük irish evlerini görüp büyülendikten sonra sırada Doolin var....
Doolin,
hayalimdeki İrlanda diyebilirim.
Hayalindeki İrlanda nasılmış?? dersen:
Böyle "yemyeşil" tepelerde tek tük evleri,virajlı yolları olan şirin minicik kasabalardan oluşan bi ülke.
Sanırım bu fikir P.S I LOVE YOU filminden kalma=)
Doolin'de kaldığımız yer aynen böyleydi. Virajlı dar yollar,hobitlerin evleri gib minik yeşil tepeler....Kasaba o kadar samimi ki...3tane bar var, insanlar akşamları barların birinde toplanıp çene çalıyo.HerkeS birbirini tanıyo.Şakalar-espiriler-şarkılar...Harika!
Bölgede meşhur Cliffs of Moher (klifs of Mohır) var.Havanın açık olduğu bi gün gitmelisin ki kayalıkları görebilesin.Ve rüzgara dikkat et çünkü gerçekten çok güçlü esiyo. Clifflerde yürümenin dışında alternetif olarak tekne turuna katılabilirsin. Balinalar eşliğinde civardaki adaları görme şansın olur =)

Bu Clifflerden biri "Hag's Head" hakkında bi de efsane var:
Clifflerin tam karşısında kadın yüzüne benzeyen çok büyük bi kaya var. Efsaneye göre yaşlı bi cadı "HAG"(Gaelic dilinde Cailleach) Brigit ya da Mal, yakışıklı bi irish'e "Cu Chulainn" aşık olur. Fakat Cu, Mal'e karşı bişey hissetmemektedir ve ondan kaçmak için bütün İrlandayı dolaşır. Bu macera Loop Head ,Güney Clare'de son bulur. Mal,yakışıklı irish'ini yakaladığını düşünür ama Cu uçurumdaki taşları merdiven gibi kullanarak cadıdan kaçmayı başarır... Fakat Mal, sevdiği adamı yakalamaya çalışırken uçurumdan denize düşüp parçalara ayrılır. Kanı bütün denizi boyar...Hikaye böyle son bulur. Denizse lanetlenmiştir. Loop Head'deki dalgalar ; o kadar güçlü, o kadar gürültülüdür ki adeta acı acı bağıran, ölüm ve felaket haberleri veren bi cadının yükselen sesinin, dalgalara hapsolduğuna inandırır seni. İşte bu yüzden bölgedeki dalgalara cadının adı verilmiş "Tonn Mhal".

Clifflerin başka bi özelliği ise Leap Year-Harry Potter gibi meşhur filmlere ev sahipliği yapmış olması.
Clifflerle ilgili söyleyeceklerim bu kadar ama tekrar hatırlatıyım diyorum; Cliffs of Moher'a rüzgarsız bi günde gidilmeli. Aksi takdirde muhteşem manzarayı göremezsin ve çok tehlikeli olabilir. Bölgeden nerdeyse her yıl kayıp ve ölüm haberleri alınırmış....Cadının lanetinden olsa gerek.....
Ayrıca Doolin'de denize girmek de tehlikeli çünkü dalgaların yüksekliği rekorlar kitabına girmiş. Hem rüzgarlı hem de dalgalı olduğu için Doolin'de sörf yapmayı tercih eden çok sayıda sporcunun hayatını kaybettiği de kasabalılar tarafından anlatılır.
İşte böyle....






Aşağıdaki linke tıklarsan Maroon 5 eşliğinde Cliffs of Moher'ı ve bahsettiğim dalgaları izleyebilirsin :
http://www.youtube.com/watch?v=UzCcgwtvOf0


Ennis, Navan'dan biraz büyük bi kasaba...Çok fazla tarihi bi durum ya da atraksiyonlu bi olay yok.
Ennis'den bikaç fotoğraf:







Sıradaki Bunratty Castle :

İçinde kalesi olan ve klasik irish evlerinden oluşan turistik bi bölge=)
Tavsiyem, Bunraty'de 1 gün kalman....Çünkü akşamları irish gecesi yapıyolar ama her yerde olduğu gibi gitmeden önce rezervasyon yaptırman gerek. Biraz da tuzlu =) Yine de daha önce izlemediysen paraya kıy derim ben.

Neyse Bunratty kalesi 1425 yılında inşa edilmiş, 15. ve 16.yy a ait motiflerle ve eşyalarla dekore edilmiş büyük bi kale. Çok büyük bi park düşün,içinde kale var ve etrafında da eski irish evleri...Harika bi yer!!!!
En önemli özelliğide parkın içinde turistlere o dönemi yaşatmak için Gaelic konuşan ve dönemin kıyafetlerini giymiş oyuncular var. Onlarla sohbet edebiliyosun ve sana o dönemde olan olayları anlatıyolar. Sanki o dönemdesin ve yerel halkla konuşuyomuşsun gibi oluyo.Çok eğlenceli!!!
Bunratty'deki evlerden ve kaleden bikaç fotoğraf :


İşte klasik irish evi....Bu çatılara thached deniliyo....Irish thached cottages.
 Evlerin içi.....




Kalenin sahipleri...
















Köyün içi böyle...Tam bir irish köyü yani....Tabii evlerde kimse yaşamıyo=)

Batıyla ilgili anlatıcaklarım bu kadar.....Sırada Northern Ireland var ;)

Slan!
=)

5.11.2012

Comenius Dil Asistanlığı


Bu programı merak edersen diye...

Öncelikle Comenius Dil Asistanlığı Programı nedir ne değildir konusunda araştırma yapmak için en doğru kaynağa bakalım:

Yukarıdaki linkten gerekli bilgileri aldıktan sonraaa sana başvuru - başvuru sonrası bekleyiş - sonuçların açıklanması - "host okul" ile iletişim - Ulusal Ajans'ta yapılan toplantı - okulu dondurmak - vize işlemleri - ücret - asistanlık süreci- proje bitimi hakkında bikaç bişey anlatıyım istiyorum.

Şimdi,
Başvuru sürecinde önce Ulusal Ajans'tan, internet üzerinden bi hesap aldıktan sonra başvurmak istediğim projeyi seçtim ve kimlik numaram vs gibi bilgilerimi siteye kaydettim. Birkaç dakika sonra *UA (Ulusal Ajans) 'tan sisteme kaydedildiğime dair mail geldi. Yanlış hatırlamıyosam ocak (2011) ayındaydık. Daha sonra şubata doğru 2011 - 2012 sözleşme metni yollandı. Bu sözleşmede tercih ettiğin ülkeler, okul çeşitleri, bölge olarak tercihin (köy-kasaba-şehir....), çalışmak istediğin yaş aralığı; projeye neden katılmak istediğin, AB ülkelerinde ne gibi beceriler kazanmayı hedeflediğin ve geri geldiğinde ülken için edindiğin bilgileri nasıl kullanıcağın.... gibi ve özgeçmişin hakkında bikaç soru var. Bu son kısım en önemli olan bölüm.

NOT : Ayrıca yazdığın her şeyden puan alıyosun. Devlet okulunda okumak +puan kazandırıyorr.

Bahsettiğim kısma, seni yönlendirmek için 7 soru koymuşlar. Hepsine detaylı cevaplar verdiğinde zaten (okuduğun okulları - ilgi alanlarını - AB ülkelerindeki eğitim sistemi hakkındaki düşüncelerini) yapmak istediklerini anlatmış oluyosun.
***Bu süreçte bana inanılmaz derecede yardım eden anneme ve Bujum'a teşekkürler =)
Burdaki asıl olay, AB ülkelerinin eğitim alanındaki gelişmişliğini ballandıra ballandıra anlatmak ama aynı zamanda ordaki gelişmeleri en güzel şekilde ülkeme yararlı bi genç olabilmek için uygulayacağım vurgusunu da yapmak. Öğretmenlik hakkında neler düşündüğünü de eklemeyi unutma.Bunun yanında müzik - resim - spor gb alanlarla ilgilenenler artı puan kazanıyo, çünkü Avrupa'da matematik-fende iyi olmak pek bişey ifade etmiyo.Spor yapıyo musun??Enstrüman çalıyo musun diye soruyolar adama,çok yönlü olmak önemli...

Neden böyle AB'yi övüyoruz dersen de :
Bi kere hangi bölümden başvurursan vur, bir de ingilizce belge hazırlaman gerekli. Ben fransızca öğretmenliğinde okuyorum ve bu yüzden 3 dosya hazırladık.
İngilizce istemelerinin nedeni UA'a yollanan CV 'lerin hepsi, Avrupa'daki merkez ajansa yollanıyo. CV'lerden bi havuz oluşturuluyo. Host okullar,yani asistan isteyen okullar hangi dilde,kaç asistan istediklerini bu merkez ajansa bildiriyo.
***Host okullar için, asistan adaylarının sosyal becerileri çok önemli. Bunun nedenini biraz sonra anlatıcam.

Dediğim gibi host okullar isteklerini ajansa yolluyolar. Merkez ajans da okulların istekleri doğrultusunda CV havuzundan asistan adaylarının CV'lerini host okullara yolluyorr.Host okulun işine gelirsen sana davet maili geliyor.
İşte bu yüzden AB 'nin eğitim sistemini ballandırmak gerekiyor.

NOT : Maili genelde okul müdürleri yolluyo ve yine genelde okul müdürleri "support teacher"- "mentor" yani  danışmanın oluyor. O ülkede kaldığın süre boyunca senden sorumlu olan kişi. Bi problem yaşadığında gitmen gereken ilk kişi....

Asistanlık nedir pekiii????!!!!
Ben projeyi ilk duyduğumda dil asistanlığını, gittiğim okulda bi fransızca öğretmenine asistanlık yapıcam diye düşünmüştüm. Anlaştığım okuldan davet mektubu alana kadar da böyle sanmaya devam ettim. Daha sonra okulun müdürü bana, projeyi ve benim sorumluluklarımı-benden beklenenleri anlattı. Meğer okulda fransızca öğretmeni BEN olucakmışım!!!!

Başak : " E benim hiç deneyimim yok kiii!!!"
Okul müdürüm: " Olsun sorun değil, en iyi şekilde edinmek için bu projedesin ve biz sana her konuda destek olucaz."

Peki sosyal beceriler neden önemli???
İşte bütüün o sosyal birikimin, varsa müzik-el-spor becerin burda işin içine giriyo.
Anlaşmaya göre, host okul bizi 12 - 16 saat kadar çalıştırabiliyormuş. Bu saatler içinde fransızca derslerinden arta kalan zamanlarda diğer öğretmenlere sınıf içi - dışı aktivitelerde yardım edilicekmiş. Ne gibi yanii?? 
Şöyle yaniii:
Çocukların yaptığı resimleri panoya asmak, okuma saatinde çocukların okumalarını dinlemek gerektiğinde düzeltmek, ödevlerini kontrol etmek, geziye giderken sınıf öğretmenine eşlik etmek. Christmas gibi özel günlerde müzikli bi gösterinin hazırlanmasına yardımcı olmak, beden eğitimi dersinde çocuklarla futbol ya da basketbol vs oynamak. Resim dersinde çocuklara yardımcı olmak........... gibi.
En eğlenceli kısmı yani =)
***Asistanlık saatinde öğretmenleri gözlemlemek bana çok şey öğretti. Hem dil açısından hem de uygulanan metodlar açısından.

Proje hakkında bilinmesi gereken en önemli şeyi (asistanlık ve öğretmenlik), UA'dan değil de kabul edildiğin okuldan öğrenmenin şokunu atlatınca bu sefer vize-pasaport-uçak biletleri-okul dondurma işlerine yoğunlaşıyosun.
İrlanda, ne renk pasaportun olursa olsun yine de vize istediğinden dolayı, 1hafta boyunca G.O.P 'daki (Ankara için) İrlanda Büyükelçiliğine gidip gelme dönemi başlıyo.
Biletler alınıyo, host okuldan davet mektubu geliyo geriye bi okul dondurma işlemleri kalıyo. Bunu da hallettikten sonra heycanla beklemeye başlıyosun....

Projeyle ilgili çok önemli bişey daha söylemem gerek...Malum , ben fransızca bölümünde olduğum için ve hep bi fransızca öğretmenine asistanlık yapıcağımı düşündüğüm için ülke tercihime Fransa-Belçika ve bikaç ülke daha yazmıştım. İrlanda'yı hiç düşünmemiştim (her zaman İrlanda'ya gitme hayali kurmama rağmen).
Çünkü asıl amacım fransızcamı geliştirmekti....Ama tercih listemde bile olmamasına rağmen İrlanda çıktı. Okuldan başka bi arkadaşıma da yazmadığı halde İtalya. Bu yüzden ülke konusuna çok takılma=)

Geriye bahsetmediğim bi ücret konusu, proje bitimi ve yapılan toplantı kaldı sanırım.
Host okuldan cevap aldıktan hemen sonra UA, bütün asistanları Ankaradaki binalarında toplantı yapmak üzere toplar. Eski asistanlar ve UA çalışanları proje hakkında çok önemli bilgiler verir. Bu yüzden bu toplantıya katılmanı tavsiye ederim.
Ücret konusuna gelince,
UA her ülke için ayrı bi bütçe hazırlıyo diye biliyorum fakat emin değilim. Ama mantıklı geliyo çünkü İspanya'ya gitmek üzere aldığın ücret; İngiltere-İrlanda ya da Fransa'da yeterli olmıyacaktır. Bu yüzden miktar hakkında bişey yazmak doğru olmaz diye düşünüyorum.
Ama şunu söyleyebilirim; host okulla anlaşma yaptıktan sonra UA toplam ücretin bi bölümünü hesabına yatırıyo. Bu paradan uçak biletini ve gittiğin ilk bikaç ayın masrafını çıkarabiliyosun. Daha sonra toplantıda belirttikleri aylarda ve yine toplantıda belirttikleri miktarı ödüyorlar.
***Yine de bu proje için ücret konusunda aile desteği şart gibi geliyo bana...

Proje bitimini henüz deneyimlemedim=)
Ama UA doldurmamız gereken sözleşmeye benzer bi pdf dosya yolladı.
Asistanlık sürecini anlatmamızı istiyolar. Bu dosyayı teslim ettiğimde kalan son ücretimi alıcam.
Birde sertifikamsı bişey vericekler sanırım.
**Bu yüzden asistanlığın boyunca okulda deneyimlediğin şeyleri not almanı tavsiye ederim. Asistanlık sonrası UA için hazırlıyacağın dosyaya koyabilirsin ;)


AB ülkelerinin asistanlarına, asistanlık bitiminde bi sertifika veriliyo. Bu sertifika, asistana AB ülkelerinde uzman olduğu branşı yapma hakkı veriyo. Maalesef bu olay Türkiye' de henüz yürürlüğe girmedi. Sanırım UA bunun için çalışmalar yapıyo...

Benim asistanlık sürecimeden bahsediyim biraz.
Slane adında bi köyde, bi ilkokulda çalışıyorum. Proje sözleşmesinde tercih ettiğim gibi öğrenciler 4 ve 12 yaşları arasında..
35 hafta için anlaşma yaptık.Şu anda sadece 3haftam kaldı.
Haftanın 3günü 9.20 - 3.00 çalışıyorum. Süper dimi??? =)
Çalışma saatlerinin dışında gezi olduğu günler ya da olağanüstü bi durumda, okula gidip onlara yardım ediyorum. Bunu ücretli yapan asistanlar da var ama ben çalıştığım okulu-öğretmenleri ve öğrencileri çok seviyorum. Bu yüzden onlarla vakit geçirmek hoşuma gidiyo,ücret talep etmedim.

Biraz yukarda,mentor 'dan bahsetmiştim. Bu konuda çok şanslıyım. Çünkü İrlanda'ya ilk geldiğimde kalıcak yerim yoktu. Müdür, "ülkeye geldiğinde ev ararız, internet üzerinden anlamak zor" demişti. Ev kadar, evi paylaşıcağın insanlar da çok önemli...Bu yüzden varınca ev işini halletmeye karar verdim.
İlk geldiğimde ev bulana kadar yanii yaklaşık 2hafta,müdürümün evinde kaldım....

Karşılama olayı çok önemli, havaalanından sonra naptın?? dersen,
Müdürüm,Liz, bana zaten havaalanına geldikten sonra yapmam gerekenleri mailde anlatmıştı. Navan diye bi yere gidicektim. Oraya giden otobüse bindim ve geldiğimde beni karşılamak için okulda çalışanlardan birinin, Liz'in toplantısı olduğu için onun yerine geldiğini öğrendim.
Beni almaya gelen Anne adında bi irishdi=)
Evine gittik, beni ailesiyle tanıştırdı ve birlikte yemek yedik...Ve daha sonra bütün önemli olaylarda (Christmas-St.Patrick's Day gb) beni evinde ağırladı. En son birlikte geleneksel irish yemekleri yaptık, she's my irish mammy =) Anne, benim İrlandadaki annem oldu....
Okul ve öğrencilere gelince,
Bazen Katolik okulu olduğu için mi diyorum ama hayır İrlanda' daki çoğu okul böyle, çok disiplinliler. Çocuklar 4 yaşından itibaren öyle bi eğitim alıyolar ki, teneffüs saatlerinde "oğlum koşma,vurma arkadaşına!!!" , "kızım çekme arkadaşının saçını" gibi bişey duymadım. Çok sistemliler, her şey tıkır tıkır.... Çocuklar çok saygılılar.
Ama itiraf ediyorum, ilk günler zordu... Çocuklara alışmak, eğitim sistemlerini anlamak, teknoloji ötesi araç - gereçleri kullanmak....Bide bölümdeyken hazırlamaktan fenalık geçirdiğimiz ders planının gerçekten işe yaradığını görmek çok tuhaftı =)

Son olarak,
Dil asistanlığı, yurt dışında yaşamak ve öğretmenlik hakkında benim için muhteşem bi fırsattı...


Anlatmam gereken ama atladığım bişey var mı bilmiyorum....Sorun varsa yazabilirsin....
Umarım sen de benim gibi harika bi asistanlık geçirirsin!!
İyi şanslar,
=)

5.06.2012

İrlanda - 3



hey there!! =)
batıyla devam ediyorum.
Batıda mutlaka git diyeceğim Galway - Doolin - The Cliffs of  Moher - Bunratty Castle var.
Doolin-Bunratty ve Cliffs of Moher'a  arabayla gittim. Bu yüzden otobüs konusunda bi yorum yapamayacağımm. Ama otobüsün gittiğinden eminim=)

Galway' e otobüsle gittim.
Yaniii sabah erkenden Dublin'e Busaras'a, ordan da Galway otobüsüne bindim.
Direk Galway'e giden otobüseler yok mu dersen , var ama ben kasabaları görmek istediğim için 5saatlik bi yolculuk yaptım (sadece gidiş 5saat).
Pek tavsiye etmiyorum çünkü çoğunluğu otobanda geçti=))

Bu şehir deniz kenarında ve güzel bi yer. Mis gibi deniz havası var...
Sonraa , Quay Street'de güzel barlar var. Hatta bişeyler içmek için The Quay's e girebilirsin.

Galway'de bir güzel arkadaş kazığı yedim bundan dolayı yaklaşık 3 buçuk saat kalabildim. Maalesef bu güzel şehir hakkında detay veremiyorum.
Ama Galway çevresindeki köyler , şehir merkezinden daha güzel.

*Galway' e giderken şu şarkıyı dinle:



The Quay's




The Quay's





Burda hemen bi dipnot yazıyım istiyorum:
"İrlanda - 3" bölümünü bikaç gün önce yazmaya başlamıştım. Daha sonra tesadüfen hafta sonu Galway'e tekrar gitme şansım oldu.
Galway 'den bikaç saat önce dönmenin keyfiyle sıcağı sıcağına yazıyım dedim.
"Daha önce yazdıkların nelerdi peki ??" diye sorarsan, işte girişi bu yüzden silmek istemedim.
Neyse ki bu sefer anlatıcak bikaç şeyim var.

Şimdiii hemen haritadan gittiğim yerleri gösteriyim:




Gördüğün gibi Galway'den başlayıp daha sonra Oughterard 'a kadar uzanan uzuun bi tur yaptık=)


*Yıldızın olduğu yer kaldığım köy.

"THE WEST IS THE BEST"
sözüyle Galway'i anlatmaya başlayabilirim sanırım=)
West Co Meath sınırını geçip resmen West bölgesine girdiğimizde arkadaşım bu sloganı atıp SAWDOCTORS isimli bi grubun cd'sini koydu. Sonra hemen "madem batıya gidiyoruz, batılı bi grup dinlememiz gerek" açıklamasını yaptı =)

Baştaki sloganın nedenine gelince :
Tabii ki batı İrlandalıların söylediği bişey bu ama bence ve arkadaşımın anlattığına göre ; İrlanda'da "irish" yani " Gaelic" konuşulan bikaç bölge var ve yoğunluk batıda. Bu yüzden batıdaki şehirler daha bi irish kokuyo, barlar daha bi irish. Aksan daha bi farklı, böyle "R" lere basa basa konuşuyolar...
Bu yüzden batı en iyisi diyolar.
Belki bunların arasına okyanus kenarında olması da eklenebilir; her ne kadar toprak için olumsuz bi etki yaratsa da....
Devam ediyorum,
2. gidişime rağmen "Galway'in merkezindense kasabalarını tercih ederim" fikrim yine de değişmedi. Arabayla gittiğim için ve kasabada kalıcak yerim olduğu için şanslı sayıyorum kendimi. Ama böyle bi imkanın olmassa da üzülme çünkü the west gerçekten the best =)
Galway'de dediğim gibi daha geleneksel barlar var ve nerdeyse her akşam geleneksel müzik çalınıp dans ediliyorrr.
Ben, Kilconnell kasabasında kaldım. Fırsatın olursa git gör. Bu şirin irish kasabasında Arrabawn adında bi tereyağı fabrikası var.
Galway şehir merkezi dışında mutlaka gör dediğim bide Connemara (Konnmaara) var. Bu köy, Irish Gaelic konuşulan bölgelerden biri. Gittiğinde dikkatini çekicek olan ilk şey, bölgede çok fazla gaelic okulun olması. Nedeni, ailelerin çocuklarını yaz tatillerinde gaelic öğrenmeleri için Connemara'ya yollaması.
Bu amaçla köye giden çocuklar, bölgede yaşıyan ailelerin yanlarına yerleştiriliyolar ve böylece sabah akşam gaelic konuşuyolar. Bence bunu daha yaygın hale getirmeliler çünkü gaelic  kendi dilleri... Neyse, Connemara' ya gitmişken ordan hemen birbirine köprüyle bağlanmış adalara geç derim." Lettermore Island".

Yok ben sadece Galway merkezi görücem diyosan otobüsten ya da trenden indiğin zaman (duraklar aynı yerde) zaten tam merkezine inmiş oluyosun. "Eyre Square" Galway 'in göbeği. Aslında bence haritaya gerek yok ama istersen otobüsten indiğin caddenin bi alt sokağında İnformation office var. Ordan haritanı aldıktan sonra da görüceksin ki  Eyre Square ve hemen arkasındaki barlar sokağı ya da shop street - the quay street' den başka pek bişey yok. Bi tane müze var. O da deniz kenarına doğru yürüdüğünde Father Griffin yoluna doğru yani, hemen sol kolda The Spanish Arch var onu geçtiğin zaman müze, yine solunda kalıyo.

*Bu caddeye geldiğinde sağında River Corrib' i , sol tarafında da denizi görüceksin.

Bunun dışında gidebiliceğin "GALWAY BAY", kristal fabrikası, Galway Cathedral , Galway College ve National University of Ireland Galway-* içinde araştırma hastanesi var.

Unutmadan,
Galway biraz pahalııııı =)
Benim gibi magnet takıntın varsa Dublin' deki Galway magnetlerini al derim. Yoksa 5 eurodan başlayan magnet fiyatları dudaklarını uçuklatabilir!!!
Hediyelik eşya için dersen , Galway 'de diğer şehirlerde de olduğu gibi büyük bi alışveriş merkezi var. Biri Eyre meydanında diğeri de shop street 'i kesen sokakların birinde.
Ama souvenir shop tarzında bi yer için 46 William Street 'deki mavi bina Treasure Chest 'i öneririm.

Son olarak " Galway 'de çok ünlü bi şehir, pekiiii Dublin mi Galway mi ? " derseeeeen ,
GALWAY derim. Sen de fark edeiceksin Galway çok irish =)
Çok sıcak bi havası var. Tabii hava durumundan bahsetmiyorum çünkü İrlanda'nın en soğuk ve yağmur alan bölgesi =))
Sokaklar, sokak sanatçılarıyla dolu. Çok canlı!! ve  Dublin' den daha güvenli...

O zaman bu seferkini birlikte söyleyelim : THE WEST IS THE BEST !!!!!! 


Connemara


Connemara


Galway - River Corrib


                                                  









                                                          











Galway ve İrlanda hakkında  YENİ notlar yok mu??? dersen İrlanda ve Notlar - 2' ye tıkla :
http://basakkaleli.blogspot.com/2012/05/irlanda-ve-notlar-2.html


Eee, ben Doolin ve Bunratty Castle 'ı merak ediyodum!!! dersen , pek yakında ;)

Slan !!!